Asya ve Avrupa’nın randevusu bu kentte gerçekleşiyor. Dünya üzerinde ender rastlanacak bu özelliği ile İstanbul, her iki kıtanın buluşma noktası olmasının yanı sıra kültür, sanat ve edebiyat değerleri ile de Asya’nın Avrupa’ya açılan kapısı konumunda.
Boğaziçi’nin güzelliği ile başlayan turunuz, tarihi yarımadadaki Sultanahmet Camisi ile ilahi bir havaya bürünecek, Dolmabahçe Sarayı’nın mimarisiyle aklınıza kazınacak.
Fatih Sultan Mehmet’in 1453’te dünya tarihine geçecek bir kararıyla Osmanlı topraklarına katılana kadar Roma ve Bizans kültürleriyle harmanlanan derin bir geçmişi var bu kentin. Sokaklarından meydanlarına kadar bunu fazlasıyla hissedeceğiniz İstanbul’un yollarını arşınlarken de kozmopolit nüfus yoğunluğuna hayran kalacaksınız.
Kıtaları buluşturan köprüler üzerinde yaşayacağınız yolculuk bu şehri anlamanız için ufak bir ipucu verebilir size.